Ana Sayfa Kalemimden Animeler Kitaplar Mangalar Filmler Diziler Mimler

7 Kasım 2015 Cumartesi

Etkinlik & Bir hazan melteminde; İstanbul.



Sanki göğü yakalayacak gibi olmayan kanatlarını çırptı sonsuzluğa. Artık İkarus gibiydi ulu söğüt; adarken soluk yapraklarını ışıltılı mavinin ev sahipliği yaptığı sonsuzluğun bahçesi arşa; yok oldu hürlüğe boyalı düşleri bir serapmışçasına zamanda.  Şimdi sonsuzluğun bekçiliğini yaparken dallarının bağlı olduğu karada; bakmadı hatıralarına, bakmadı bahara. Nitekim umut dolu bahar gelip geçerken yaşamın limanında, o; terk edemezdi benliğini kökleriyle bağlayan karayı bu sönük diyarda. Sırtını dayadığı ihtiyar ağacın labirenti anımsatan iç içe geçmiş kuru dalları arasından bakakaldı kız bir süre, bir ressamın fırçası değmişçesine beyazla mavinin iç içe geçtiği semâya. 
Terk edermişçesine diyarı bahar, götürmüştü tüm sevinci de peşinden, her zamankinden canlı olan mavi gök ihtiyar söğüdün kuru dallarında yer edinmiş yapraklar gibi solmuş, yok olmuştu boydan boya kuşanan beyaz bulutların arasında. Aslında her daim böyle olmaz mıydı? Bir seyyah misali gelip geçerken yayarken neşesini, söndürürdü elemleri. O an, gönüllere konan renkli düşlerden başka bir hûlya yer almazmışçasına insanda, ezelden beri kapalı olan bâkiliğin kapıları aralanır, dururdu zaman. Heyhat; bir çemberi anımsatan hayat, başa dönerken sona erirdi bahar, sona erirdi zibende edilmiş hûlyalar. Hazanın tonlarını barındıran sayfalar arasına düşen yaprak tanesiyle birlikte suya atılan taşmışçasına dağılan düşlerinden sıyrılıp, eline aldığı kenarları yer yer yıpranmış yaprağa bir müddet bakışlarını adadıktan sonra sakince yerinden kalkıp, buğday sarısı saçlarını savuran rüzgârın boğuk plağı andıran ezgileri arasında sessizce vedasını verdi, dallarında yılları tutmuş ihtiyar ağaca. 


Tıpkı sessiz behamin gibiydi sarı saçlı kız, 
Geçerken demadem, balzen olmuştu ansızın

Şiir diye başladım, yazıya döndü. Sanırım sağım solum hiçbir an belli olmuyor velâkin şu çatan sonbahar zamanları da heybemdefotoğrafın ahsenlikle örülmüş karelerini görüp, bu etkinliği de yapmadan duramadım. Şu aralar hakikatten bloggera girdiğimde gerçekten güzel etkinliklerle ve bloglarla karşılaşıyorum. Ebrar'ın da blogu onlardan biri. Çektiği her bir kere insanı bambaşka beldelere götürüyor. Bu arada mimi yapmak isteyen olursa kaçırmadan yapsın derim.  :) Yazarken, dahası Ebrar'ın fotoğrafları arasında blogunda gezerken oldukça keyif aldım. Konu basit, seçtiğimiz bir fotoğraf hakkında, yazı, şiir artık içinizden ne gelirse kaleme alıyoruz. Doğrusu İstanbul karesini görünce haftaya Tüyap için ziyaret edeceğimden ilk deniz ve vapurların bulunduğu fotoğrafı seçecek olmuşsam da, sonbahar fotoğrafını görünce dayanamadım. Veee evet; sonunda uzun bir tatil yazın ardından İstanbul fırsatını yakaladım! Sen yaşa Tüyap! Geçen sene sadece birkaç gün kalmamdan ötürü ateş alırcasına ziyaret edip yalnız bir günlüğüne tüyap turu yapmış olsam da epey eğlenmiştim. Tek hüznüm  Tess Gerritsen'in gelip, kuyruk sırasının uzun, benimde vaktimin kısıtlı olmasından yarım saatlik bekleyişimin sadece beklemekle kalmış olmasıydı. Neyse ki, bu sene biraz uzun sürecek İstanbul gezim. Umarım bu sefer Ebrar'ın fotoğraflarında ki gibi bir vapur gezisi yapmak nasip olur. ^^


23 yorum:

  1. Riv! sendeki hazan etkisini hissetmiştim ama bu neydi resmen hazana tutkulusun sen! Hayran kaldım yine şiirle başlayan dizelerin yazıya dönüşmesine ve insanın ruhuna işlemesine, olaysın, maşallah diyorum ;) İstanbul'a ne zaman gelirsin, tanışmak isterim ama günler uyuşur mu bilmem :( ben senden imza alayım tüyapta :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pazartesi kursum olduğundan bir sorun çıkmazsa salı gününden cumartesine kadar İstanbul'da olacağım, pazar yine dönüş. ya oysa pazar günü hiç yolu çekemiyorum. :/ ne hoş cowboy filmleri oluyor. benim için pazar, evde boş boş oturup trt'den western filmi seyretmekti. en azından pazar sabahının anlamı oydu da, epey değişik geçecek haftaya pazar. ^^ yaa, yalnız utandım vallahi, yanaklarım heidi gibi oldu desem yeridir. maşallahlık yanım yok, hele imzalık hiç yok. ama yinede beğendiğine çok, çok sevindim ki! güzel yorumun ve içten düşüncelerin için çok teşekkür ederim. ayrıca bir işin çıkmaz da, müsait olursan neden olmasın, ben de çok isterim. :)

      Sil
    2. Buna sevindim Riv! Salı ve cuma işe giderim muhtemelen, çarşamba, perşembe olabilir ;) Pazar bende bir haftalığına şehir dışındayım tam isabet olmuş gerçekten tanışmak isterim seninle ;)

      Sil
    3. Riv! sayende bu etkinliğe de dayanamadım katıldım, becerebildim mi bilmem ama cesaretlendim senden ;)

      Sil
    4. Aağağa daha yeni gördüm vallahi. Ama çok da sevindim ki!
      Ebrar bu etkinliği oluşturduğunda yapan kişilerin bloglarına teker teker girip okumaya başlamıştım.
      Hemencik bakıyorum. ^^

      Sil
  2. hoş bir yazıyla tanışmak nasip oldu blogunla :) Bir gece vakti hazan kokusuyla tüm bakışımı değiştirdin şuan :)
    keşif etkinliğyle gelip takibe alarak gidiyorum :)
    En kısa sürede tekrar geleceğim :)

    Balinkokusu.blogspot.com.tr

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kim vesile olup duyurduysa güzel fikriyatına sağlık ki; ben de nice blog tanıyıp takip etmiş oldum keşif etkinliği ile vede hoş geldin bal kokusu. :)
      Nazik yorumun için de ayrıyetten teşekkür ederim.

      Sil
  3. okudum, okudum ve tekrar okudum..
    Etkinliğe katıldığın için ne kadar mutlu oldum anlatamam ama şu anki hislerim mutluluğa tekabül etmiyor. Hüzünlendim, okudukça daldım, daldıkça sahneler koptu geldi kelimelerinden. Benim fotoğrafım sana ilham verdiyse eğer, senin kelimelerin bana ilhamı bahşetti. Daha fazla yazarsam büyüsü kaçar.
    Ne diyeyim..
    Yüreğine sağlık..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Düşüncelerin için çok, çok teşekkür ederim Ebrar, buları senden duymak beni ayrıyetten mutlu etti nitekim hakikatten fotoğraflarına baktığımda her bir karesinde ayrı bir hikaye resmediyor aklımda. Çok hoş ve bir o deni de yaratıcı çalışmalar öne sürüyorsun. :) Teşekkürler yeniden.

      Sil
  4. son yazıma bi baksan yaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilgisayar başına geçmek ancak nasip oldu, hemencik göz atıyorum deep. :)

      Sil
  5. Yanıtlar
    1. Kesinikle! ^^ Ayrıca tatillerden sonra tek bayram çocuğu ruh hali ile dolandığım vakitler desem abartmam sanırım. :)

      Sil
  6. yaaa sen bayağı iyi yazıyon ya bu söğütleri :) gerçekten kendine has bir dilin var yaa. camel dinliyon bi de eski iyilerden he. magna carta var bi dinle bak eski english folk keşfettim fena değil özellikle seasons :) bi dee geçen tüyapta evet tess kuyruğu çok uzundu ama tess abla ne şirindi yaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. biz uzaktan görmüştük arkadaş ile, hatta bir müddet bekledik bekledik, baktık sıranın gram ilerlediği yok. bari kenarda oturup bekleyelim diye sıradan ayrı kalıp yerde oturup kitap okuyan kafileye katıldık, hatta arkadaş arkadaki panolardan birine çarpıp, etrafı çınlama sesi kuşatınca, kısa bir an millet bizim tarafa baktı ardından "tess'in de aklında etrafı inletenler olarak kalacağız" diye biraz çekinerek geçirdim. fakat gerçekten sevimli biriydi. :) vede senin gibi kalemi kuvvetli birinden duymak beni ziyadesiyle mutlu etti deep, çok ama hakikatten çok teşekkür ederim. magna carta'yı ilk defa işittim, ve şu an da bahsettiğin parçasını açıp dinliyorum.

      Sil
  7. bu hafta tüyaptasın o zaman anlatırsın artık her şeyi :) bi de o zaman beşiktaş-üsküdar veya beşiktaş-kadıköy vapuruna bin ah ne güzeldir ki hep her zaman :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ah, öyle. düşüncesi bile hoş. ^^ geçen sefer binmek kısmet olmamıştı, üstüne üstün köprüden geçerken yolculuklarda uyuma huyum olduğundan arkadaşa uyandırmasını demiştim de tınlamamışlardı. şu an eşyalarımı düzeniyordum; bu defa ciddi, ciddi telefonun saatinin alarmını dahi kurdum. gerçi geçen sefer ki gibi arkadaşlar ile gitmiyorum ama yanımdaki tınlamaz ise alarm tınlar. :))

      Sil
    2. metrobüsle git tüyaba o zaman.

      Sil
    3. bu yıl öyle yapacağım. hem diğer türlü aktarmalı, tur otobüsünde ki turistler gibi hissediyorum kendimi. bir çevreyi tanıtan eleman eksik oluyor ki; ileride belediyelerin bu nedenle araçlara birer eleman atayıp "evet sağımızda şu var, solumuzda bu" diye millete yolculuk sırasında şehir tanıtımı yaptırdıklarını görürsem de şaşırmam. hoş, ara sıra trende olsun, metrobüste olsun rast gelmiyor değilim. tabii şikayetçi de değilim. insan o an turist ömer kesiliyor.

      Sil
  8. Aman aman, sizden etkilenmeyeyim diye etkinliği yapmadan okumadım hiç birinizi. Ellerine sağlık yine mükemmel bir yazı olmuş. Sonbahar ancak bu kadar güzel anlatılabilir, okurken bir metin değilde bir şiir okuyormuşum gibi hissettim ki sen de zaten o niyetle başlamışsın. Betimlemelerini çok seviyorum, insanı köreltmiyor ufkunu açıyor. Şu aralar ben köreldim ama :D Bazen tıkanıyorum resmen işte tam o demlerimdeyim şimdi.
    Çok beğendim gerçekten dahası olsun istedim ama bitti :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu arada Alice'in fragmanı yayınlanmış gördün mü? Yönetmen Tim değilmiş gerçekten James Bobin'miş. Ama Tim de yapımcılığını üstlenmiş. Fragman süper görünüyor,sabırsızlandım şimdiden :)

      Sil
    2. Aynen, görünce içim içime sığmadı. ^^
      Keşke yönetmen Tim olsaydı, tadından yenmezdi derecesinde olurdu da; James Bobin'in de oraya harika işler çıkaracağını düşüyorum. Sonuçta Jonny! Ayrıca teşekkür ederim ki, vede öyle deme sakın! Yazdıkların o kadar harika ve güzel ki, gerçekten insanı içine çeken bir tınısı var kaleminin. Ben çok beğeniyorum. :)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Tasarım : Merve Canbaz